Yunanistan Savunma Bakanı Nikolaos Panagiotopoulos, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın davetlisi olarak Türkiye’deki deprem bölgelerini ziyaret edeceğini duyurdu. “Türkiye’nin güneydoğusundaki depremden etkilenen bölgeleri ziyaret edeceğiz” sözlerini kullanan Panagiotopoulos’un 4 Nisan Salı günü Hatay’a gideceği bildirildi.
Panagiotopoulos’un Türkiye ziyareti öncesinde Yunan basını Atina-Ankara ilişkilerine yer verdi. Muhalefet basını, deprem sonrası ilişkilerdeki yumuşamaya ‘mesafeli’ bir yaklaşımla yaklaşıyor.
‘AVRUPA-ATLANTİK PLANLARININ GÖLGESİNDE YAPILANDIRMA’
Yunanistan Komünist Partisi’nin (KKE) yayın organı ‘902.gr’ haber sitesi, Panagiotopoulos’un Türkiye ziyaretine odaklandı. Haber sitesine göre, Türkiye ile Yunanistan savunma bakanlarının yakınlaşması, Avrupa-Atlantik ekseni için yeni arayışlara işaret ediyor.
İlgili haberde, “Savunma Bakanı Panagiotopoulos, 4 Nisan’da Türkiye’yi ziyaret ederek, ufukta beliren tehlikeli Avrupa-Atlantik planlarının gölgesinde, depremlerin ardından gelişen ikili temasları sürdürecek.”
Aynı haberde, Atina’da hükümete yakın medya kuruluşlarının ‘Türk-Yunan menfaatleri doğrultusunda yeni olumlu havayı mümkün olduğu kadar uzun süre yaymaya kararlı olduklarını’ bildirdiği de kaydedildi.
902.gr, Avrupa-Atlantik paktının yeni savaş planlarına bağladığı Türk-Yunan ilişkilerindeki yumuşama çerçevesinde, iki komşu ülkenin dışişleri bakanlarının önümüzdeki dönemde NATO görüşmeleri kapsamında yeniden bir araya gelebileceğini kaydetti. günler.
KKE’nin yayın organları geçtiğimiz günlerde yaşanan büyük depremlerin ardından yaşanan yumuşamanın NATO’nun Rusya ve Çin’e yönelik planlarıyla ilgili olduğu ve iki ülke işçilerinin çıkarlarının ön planda tutulduğu görüşünü ileri sürmüştü.
“KABUL EDİLMEYEN GÖRÜŞLER MASADAN KOLAY ÇEKİLMEZ”
SYRIZA’ya yakın duran Efimerida ton Sintakton gazetesinde yayınlanan analizde de benzer konulara işaret edildi. ‘Türkiye’nin Yunanistan’a ilişkin medyan okumaları seçim sonrasına ertelendi’ belirtildi.
Efimerida ton Sintakton, “Doğu Ege adalarının silahlanması mı unutuldu yoksa asker ve siyasetçilerin seçim döneminde (bu arada artacak) ziyaretleri mi unutuldu?” soruyu gündeme getirdi. Gazete ayrıca, “Resmi diplomatik metinlerle BM Genel Sekreteri’nin masasına kadar gelen kabul edilemez görüşlerin diplomatik masayı öylece terk etmediğini” bildirdi.
