İstanbul Medipol Üniversitesi tarafından hazırlanan “Doğal Afetler ve Travma” adlı broşürde, deprem sonrası ruhsal travma yaşayan birine nasıl destek olunabileceğine ilişkin bilgilere yer verildi.
İstanbul Medipol Üniversitesi’nden yapılan açıklamaya göre, Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen depremler, kısa sürede afetzedeler başta olmak üzere toplumdaki herkesi manevi anlamda etkiledi.
Bu kapsamda İstanbul Medipol Üniversitesi tarafından hazırlanan “Doğal Afetler ve Travma” adlı broşürde “Deprem sonrası psikolojik travma yaşayan birine nasıl destek olunur?” soru cevaplanır.
İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Psikoloji Bölüm Başkanı Prof.
“Şok, inkar, öfke, suçluluk, çaresizlik vb. travma belirtileri arasında yer alır. Bu tepkiler ilk haftalarda şiddetli olur ve zaman geçtikçe azalır. Bazı bireylerde şiddetli belirtiler ve uzun süreler yaşanabilir ve kendini toparlamakta güçlük çekebilirler. Günlük yaşamda bu tür durumlarda ruh sağlığı sorunları oluşur.Yardım almak değerlidir.Nasıl güçleniriz?Öncelikle unutulmamalıdır ki, bireyin yaşadığı gerginlik belirtileri olağan dışı bir duruma verilen normal tepkilerdir. Her birey bu belirtileri farklı şekillerde yaşayabilir.Bazı kişilerde kayıtsızlık görülürken bazı kişilerde uyumsuz davranışlar gözlemlenebilir.
Bu tür durumlar normal kabul edilmeli ve sabırla birlikte hareket edilmelidir. Belirtilerin şiddetli olduğu akut dönemde öncelikle temel fiziksel ve ruhsal ihtiyaçların belirlenmesi gerekir. Bu ihtiyaçların karşılanması kişinin yeniden imana gelmesine neden olur. Zorlama olmadan rastgele yardım teklif etmek, kişinin sakin kalma kapasitesini ve kendisine yardım edileceği umudunu artırır. Bireyler maruz kaldıkları olayları tarif etmeye zorlanmamalıdır. Duygularını tanımasına ve ifade etmesine yardımcı olunabilir. Bu noktada herhangi bir tavsiyede bulunmadan, analiz üretmeye çalışmadan, içtenlikle dinlemek faydalı olacaktır.”
Olayın detaylarını öğrenmeye çalışmanın ve çok fazla soru sormanın bireyin yeniden ağır düşüncelere sahip olmasına neden olabileceğine işaret eden Malkoç, bireyin kendi isteğine yer açmanın çok daha değerli olduğunun altını çizdi.
Malkoç, olaydan sonra bireyin dengeye geldiği düşünülüyorsa günlük rutinlere dönmesi için pekiştireç verilebileceğini ancak gözlenen gerilim tepkilerinde artış varsa ruhsal pekiştirme alması için yönlendirme yapılması gerektiğini kaydetti.
Travmatik bir olay yaşamış birine duyarlı yaklaşmak ve sınırlarını aşmamak gerekir.
Açıklamada şu tekliflere yer verildi:
“Mağdurlara tepkilerinin normal olduğunu söyleyerek yardımcı olabilirsiniz. Kişiye yaklaşırken tepkilerini çok fazla bulup yargılamak yerine anlayış ve sabırla hareket etmek destekleyici olacaktır. Travmatik bir olay yaşayan insanların zamana ihtiyacı vardır. , en çok dinlenme ve sosyal destek.Sosyal temasın çok değerli olduğunu, birlikte vakit geçirmenin yalnız olmadığını hissetmeleri gerekir.
Travmatik bir olay yaşamış biri için çözüm bulmaya çalışmak yerine dinlemek ve anlamaya çalışmak çok değerlidir. Travmatik bir olay yaşayan kişiye duyarlı yaklaşmak ve sınırları aşmamak gerekir. İhtiyaçlarına göre, müsamahaları dahilinde olması değerlidir. Bunlar günlük hayatı kolaylaştıran sütunlar olabilir. Uyku-yeme sistemi gibi kendine yeterince bakması için onu teşvik etmek gerekiyor.”
